Bakırhan: Batman hakikatine, özüne, değerlerine tekrar güçlü bir şekilde dönmelidir

Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan, Batman’da STK temsilcileri ile bir araya geldi. Burada konuşan Bakırhan, şunları söyledi:

Ez bawer dikim ku emê îro civinek baş bi hev re pêkbinin. Pirsgirêkên me zêde ne. Zordariya pergalê li ser me ye, kêmasiyên me hene. Emê hinek li ser van yekan bisekinin emê hinek li ser pêvajoyê bisekinin. Em ê bi hev re çareyek bibînin. Li pêşiya me pir pêvajoyek girîng heye. Hun jî dibinîn. Çar parçeyê Kurdistanê de şerekî pir mezin heye. Her çar dewlet jî şerê xwe qirêjiya xwe planên xwe li ser kurdan çê dikin. Gerek em jî di vê pêvajoyê de hinek zêdetir rêxistina xwe yekitiya xwe xurt bikin. Hinek pirsgirêkên ji holê rakê. Em jî divê ku ji vê pêvajoyê re amede bin. 

Batman sisteme cevabını vermiş, duruşunu ortaya koymuştur

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Barış Annelerini, kadın arkadaşlarımızı, gençleri, uzun yıllar önce birlikte çalıştığımız ve bugün burada olan arkadaşımızı selamlıyorum. Sizinle bir arada olmaktan mutluluk duyduk. Batman Kürt demokrasi mücadelesinin kalesidir, önemli bir kentidir. Batman’ın ödediği bedeli başka bir kent ödememiştir. Acıyı, zulmü, faili meçhul cinayeti, yokluğu, yoksulluğu, sistemin özel yürüttüğü politikaları başka kentlerimiz de yaşamıştır ama Batman kadar yaşamamıştır. Batman bütün tartışmalara, olumsuzluklara, bizim eksiklerimize rağmen geçmişten gelen duruşunu, direnişini ve yurtsever yaklaşımını 31 Mart’ta ortaya koyarak çok önemli bir cevap vermiştir. Hem sisteme cevap vermiştir hem de yaşanan eksiklikler karşısında mücadelesini sahiplenerek onurlu bir duruş ortaya koymuştur. Konuşarak, tartışarak, birbirimiz anlayarak, sonuçlar çıkararak, yaşadığımız olumsuzlukları ortadan kaldırarak, yol ve yöntemleri birlikte bularak, bu toplantı salonundan yoldaşça ve kardeşçe çıkarak cadde sokakta kendimize ve halkımıza dönük yürütülen özel savaş politikalarını ortadan kaldıracak bir duruş içinde oluruz. Batman’ı geçmişine, Edip Solmazlara layık bir yere; hak ettiği yere hep birlikte getiririz.

Dünyadaki adaletsizlik ve eşitsizlik Kürtlerin de sorunudur


Dünya siyasetine dair bir iki şeyi belirtmeden geçemeyeceğim. Dünya sistemi Sırat Köprüsünden geçiyor; ekonomi, özgürlük ve demokrasi olarak bir kaosun içinde bulunuyor. Dünyada servet ve gelir dağılımında ciddi bir adaletsizlik var. 3-4 zengin aile neredeyse açlık, yoksulluk, işsizlik ile boğuşan bir kıtanın insanca rahat yaşamasına yetebilecek gelire sahip. Dolayısıyla bu adaletsizlik ve eşitsizlik biz Kürtlerin de sorunudur. Bizim mücadelemiz dil ve kimlik için olduğu kadar, demokrasi ve özgürlükler için olduğu kadar, dünyadaki bu vahşi kapitalizmin yarattığı adaletsizliğe ve eşitsizliğe karşıdır da. Dünyada hiçbir dönem olmadığı kadar bir kutuplaşma var. Sistemden olmayan, sistem gibi düşünmeyen, farklı olan halkların ve inançların, sınıfların her zamankinden daha fazla ötekileştirildiği, yok sayıldığı, yok sayılmasına göz yumulduğu adaletsiz bir dünya örneğiyle karşı karşıyayız. Niye Batman önemli, niye Kürtlerin mücadelesi önemli? Kürt’e düşman, adaletsizliği ve eşitsizliğe besleyen bu sistem karşısında niye yekpare durmamız gerektiğini biraz sonra konuşacağımız konulardan daha iyi göreceğiz. Egemen güçlerin, bu adaletsizliği yaratan emperyalist kapitalist sistemin muharebe alanı Ortadoğu’dur. Peki, Ortadoğu’da bu muharebenin sürdüğü en önemli nokta neresidir? Kürdistan coğrafyasıdır. Dolayısıyla Ortadoğu'daki gelişmeler, bu adaletsiz sistemin Ortadoğu’da kurmaya çalıştığı savaş en fazla Kürdistan coğrafyasını, Kürdistan halklarını ve bizleri ilgilendiriyor. Onun için örgütlü ve duyarlı olmamız lazım. Fay hattında bulunduğumuz bu noktada, yaşadığımız bu çatışmaların, depremin yaratacağı etkiler karşısında Kürtlerin en az zarar göreceği, hatta kazanımlarla çıkabileceği bir mücadele dönemi bizleri bekliyor.

60 milyon Kürt’ü bir kaşık suda boğmak için her şeyi yapabilecek bir anlayışla mücadele ediyoruz

Türkiye Cumhuriyeti ve iktidar nerede duruyor? Bunu anlatmaya gerek yok. Derezor’daki Kürt’ün yaşamını bile sindirmiyor. Japonya’da Kürtler anadilini öğrendiği için, Japonya Milli Eğitim Bakanı buna katkı sunduğu için Japonya ve Türkiye arasında neredeyse büyük bir kriz patladı. Sadece Batman’da ve Van’da düşman değiller, sadece halaylarımıza ve klamlarımıza düşman değiller; Japonya’da Kürt’ün anadilde eğitim görmesine düşman bir sistemle karşı karşıyayız. 60 milyon Kürt’ü bir kaşık suda boğmak için her şeyi yapabilecek kadar akıl ve izandan uzak, Kürtleri yok sayan bir anlayışla mücadele ediyoruz. Kolay değil, mücadele ettiğimiz sistem mert değil. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir vahşeti maalesef coğrafyamızda, Kürdistan’da uygulamaya çalışıyor. Niye? Kürt Rojava’da statüsüz kalsın istiyor. Kürt, Güneyde kazanımlarını yaşatmasın, yerel yönetimlerde iktidar olmasın istiyor. Kürt dilini, kültürünü unutsun istiyor. Bütün varlığını bunun üzerine kurmuş. ABD niye Ortadoğu’da, Rusya niye Ortadoğu’da, Çin niye Ortadoğu’da? Kendi ülkelerinin ulusal ve devlet çıkarlarını gözettikleri için. Doğalgaz için, petrol için, oranın stratejik konumundan dolayı oradadır. Türkiye niye Ortadoğu’da? Emin olun ki Türkiye’de yaşayan halkların, emekçilerin geleceği için orada değiller. Güney Kürdistan’da şu anda 85 tane üs ve 20’nin üzerinde karakol kurmuşlar. Tek sebebi var. Kürt hak elde etmesin, Kürt’ün elindeki hak, hukuk, statü ortada kalksın diye. Bu sistem karşısında mücadele ettiğimizin bilincinde olmamız lazım. “Esad’ı devireceğiz” dedi, şimdi Esad ile el sıkışmak istiyor. Yanlış yaptığını da itiraf etmiyor. Kürtlerin oradaki statüsünü yok etmek için tükürdüğünü yalayan bir sistemle karşı karşıyayız. Kürt statü elde etmesin de gerekirse Esad’la kardeş olurum diyen bir anlayış. Bu anlayış işte Batman’da da Kürdistan coğrafyasının tamamında da aynı mantıkla devam ediyor. Ne yapıyorlar? Sınırı aşan bir Kürt düşmanlığı var. Dört parçada, Ortadoğu'nun her köşesinde Kürtlere düşmanlık yapan bir anlayışla örgütleniyorlar. İlişkilerini, diplomasisini, hukukunu ve ekonomisini onun üzerine kurmuş. Emekli geçinemiyor, insanlar yoksulluktan dolayı intihar ediyor ama iktidarın tek derdi var. Türkiye emekçileri yoksul olsun, aç kalsın, karşılığında Kürtler bir şey sahibi olmasın diye mücadele eden bir sistemle karşıyayız.

Geçmişte bize karşı cinayet işleyen bir geleneği Batman’da örgütlemeye çalışıyorlar

Batman niye önemli? Batman bu düşmanlığın özel politikalarının uygulanması için pilot kent olarak seçilmiş bir kenttir. Geçmişte bize karşı cinayetleri işleyen bir geleneği burada örgütlemeye çalışıyorlar. Neredeyse bizim ön seçimimize, belediye seçimimize karışacak kadar pervasızlar. Dün insanımızı yok etmek için çabalayan, bu konuda binlerce pratiği olan bir anlayışı Batman’da örgütlemeye çalışıyorlar. Ne yapıyorlar? Direniş konusunda örnek bir kent olan Batman’da uyuşturucuyu, özel savaş tekniklerini hayata geçiriyorlar. İstiyorlar ki Batman kimliğinden, Edip Solmazların yarattığı gelenekten uzaklaşsın. İstiyorlar ki bu onurlu, fedakar, kahraman kent kendi iç sorunları, eksiklikleri, yetmezlikleri ile uğraşsın. Batman kendi içine kapanırsa, kendi belediyesinin yönetimini tartışırsa Rojava’daki saldırılar karşısında sözü kim söyleyecek, Hakkari Belediyesine atanan kayyım konusunda tavrı kim ortaya koyacak, yıllardır uygulanan tecrit konusunda kim söz söyleyecek? Önce hesap vermelisiniz, önce özeleştiri vermelisiniz sözünü kim söyleyecek? Tam da sistemin yarattığı oyunlara gelmemek lazım. 

Yerel yönetimlerimiz eksik ise geçmiş deneyimlere uygun bir pratik içinde olmalarını sağlayacağız

Genel Merkezin eksiği var mı var, belediyelerin eksiği var mı? Sizin bilmediğiniz eksikleri sıralayabilirim. Milletvekillerimiz buranın sosyolojisine, dokusuna uygun mu? Tabii ki büyük emekleri var ama ben sizden daha fazla eleştiri yapabilirim. Genel Merkez, Batman’da sistemin uyguladığı özel politikaları boşa çıkaracak duruş ve planlama içinde midir? Evet, eksikliğimiz var. Hep birlikte bu yönelim karşısında yeterince güçlü bir duruş, güçlü bir örgütlülük, boşa çıkaracak bir plan ve program ortaya koyduk mu? Hayır. İşte tam da bunu tartışmaya geldik. Beraber tartışacağız. Merkez eksik ise özeleştirimizi vereceğiz, yerel yönetimlerimiz eksik ise geçmişteki deneyimlere uygun bir pratik içinde olmalarını sağlayacağız. Bizim yeniden sandık kurma, yeniden belediye eş başkanı seçme şansımız yok. Bizim mevcut olanı koruma, güçlendirme, buranın şanına ve mücadelesine uygun bir hizmet yürütme konusunda bir çabamız olabilir. Bunları yapabilir miyiz, yapabiliriz. 99’dan beri, Edip Solmazları da katarsak on yıllardır süren bir belediyecilik geleneğimiz var.

Batman sistem tarafından özel savaş politikalarında pilot kent seçilmiştir

Batman, özel savaş politikalarının hayata geçirildiği bir pilot kenttir. Sistem tarafından pilot olarak seçilmiştir. Uyuşturucunun 9 yaşına kadar düşmesinin sebebini sadece 3-5 torbacı olarak mı görüyorsunuz? Kürt çocukları kimliğine sahip çıkmasın, zehirlensin istiyorlar. Bu bizim sorunumuz. Bu, yerel yöneticilerimizin temel sorunudur. Onlar Batman’ı bataklığa çevirmeye çalışıyorsa, uyuşturucuyu yaygınlaştırmaya çalışıyorsa, burayı kriminal bir kent haline getirmeye çalışıyorsa; yerel yönetimlerimiz de kanaat önderleriyle, halkımızla, STK’larımızla bu zehri halkımızın içine yaymaya çalışan bu sistemle mücadele edecek, ailenin içinde mücadele edecek. Gerekirse gençlerimiz, geçmişte olduğu gibi, bu işleri mahallemize bulaştıran torbacılarla ve sahipleriyle sokağında mücadele edecek. Bu kent bizim, bu kent büyük bedeller ödedi. Bu kentte sokak ortasında yaşamını yitiren yoldaşlarımıza bizim sözümüz var. Biz onların uğruna yaşamını yitirdikleri geleneğin; kimliğine, kültürüne, kentine, sokağına sahip çıkan geleneğin bayraktarlarıyız. O geleneği asla geri adım atmadan korumak, sonuca ulaştırmak sözünü verdik. Biz Mehmet Sincar, Edip Solmaz derken, faili meçhul cinayetlerde yaşamını yitiren binlerce insan derken sadece onları anmıyoruz; aynı zamanda onlara diyoruz ki sizin uğruna mücadele ettiğiniz ve canınızı verdiğiniz mücadelenin sözü biziz, pratiği biziz, yürütücüleri biziz.

Batman hakikatine, özüne, değerlerine tekrar güçlü şekilde dönmelidir

Tartışacağız, birbirimizi eleştireceğiz. Sistemin bu yönelimlerini, bu kendi içimizdeki kara propagandasını sağda solda, kahvede, sokakta yalan yanlış tartışan ve sistemle aynı yelkene rüzgar taşıyan anlayışı reddediyoruz. Biz buradayız, gelin ne diyorsanız deyin. Hakaret ve küfür olmadığı müddetçe bizi yerden yere vurun. Ama tartışmanın platformu burasıdır. Onun için buraya geldik. Bu tartışmayı başka bir kentimizde yapmadık, sadece burada yapıyoruz. Çünkü burası özel olarak sistem tarafından seçilmiş bir kenttir. Beraber başa çıkacağız. Ya geçmişimize sırtımızı dönerek buraların tekrar kontraların eline geçmesine, çocukların uyuşturucu belasına batmasına, kadınların katledilmesine sessiz kalacağız ya da burayı ruhuna uygun olarak tekrar Kürt mücadelesinin ana merkezi olan Batman haline getireceğiz. Biz yoldaşız. Belediye bizimdir, sizindir, o değerlerin ve emeklerindir. Nereye kadar tartışma, nereye kadar devletin kara propagandasına rüzgar taşıma? Batman hakikatine, özüne, değerlerine tekrar güçlü şekilde dönmelidir. Bu saldırıları ve özel politikaları boşa çıkarmanın tek bir yolu var. Biz bugünlere nasıl geldik? Onurlu ve kararlı büyük bir örgütlülükle geldik.

Özel savaş politikalarını hep birlikte boşa çıkaracağız

Sistem burada bizi yok etmediyse bizim, sizin örgütlülüğümüzden kaynaklıdır. Tekrar örgütleneceğiz. Küseni, karşıda duranı, kırılanı, bize mesafe koyanı tekrar kapsayacağız. Ama bireysel ikbalini Kürt meselesi kadar büyük bir mesele haline getiren arkadaşlarımızı da uyaracağız. Bu, bireylerin ikbali için kurulan bir mücadele değil. Her birimiz kendi çeperimizden bu meselenin demokratik yollarla çözülmesi için mücadele ediyoruz. Kim ki kendi bireysel çıkarını öne çıkarırsa karşısındayız. Eleştiri yapabilir, bir şey olmak isteyebilir hakkıdır ama bir yere kadar. Devlet çürütecek çökertecek, ben sistemin o yönelimini görmeyeceğim, sistemin burayı kimliksizleştiren yaklaşımına gözümü kapatacağım ama belediye şunu yaptı, il örgütü ve milletvekili bilmem ne yaptı diyeceğim. Kim ki Ortadoğu’da Kürtlerin varlık yokluk mücadelesinin sürdüğü bu süreçte, Rojava’nın işgal planlarının yapıldığı bu süreçte, onurlu Kürt’ün nefes almaması için Güney Kürdistan’ın suikast sahasına dönüştürüldüğü bu süreçte kendisini ve bireysel çıkarını öne koyuyorsa vallahi biraz şüpheyle yaklaşmak lazım. Bu dönem bireysel çıkarlarımızı tartışacağımız bir dönem değil. Varlık yokluk mücadelesi yürütüyoruz. Ya beraber yok olacağız, bizi çürütecekler, boyun eğdirecekler ya da hep beraber güçlü bir birlikte örgütleneceğiz, güçleneceğiz ve sistemin bu baskılarını boşa çıkaracağız. Kaç kez boşa çıkardık, Batmanlılar çok iyi bilir. Bu sistemin planladığı ama gelip Batman halkına çarparak dağılan oyununu kaç kez boşa çıkardık? Bunu da boşa çıkaracağız. Kürt halkı 31 Mart’ta kayyım anlayışına, oyunlara, baskılara ve bizim eksiklerimize rağmen bu sistemi boşa çıkarmıştır. Şimdi bu özel savaş politikalarını hep birlikte boşa çıkaracağız. 

Belediye Eş Başkanımız belediye binasında değil sokaklarda, mahallelerde görevini yapacak

Belediye Eş Başkanımız burada. Batman’ın sokaklarında olacağız, uyuşturucu belasıyla mücadele edeceğiz, kadınların daha fazla ekonomik ve sosyal yaşama katılmasını sağlayacağız. Gençlerin göç yollarında boğulmasını engelleyecek politikalar hayata geçireceğiz. Belki herkese iş ve aş veremeyeceğiz ama bizim iktidar olduğumuz yerel yönetimlerde açıkta kimse kalmayacak, aç kimse kalmayacak. Çocuğuna süt, mama, bez götüremeyen ailenin kalmaması gerekiyor. Belediye Eş Başkanımız belediye binasında değil sokaklarda, mahallelerde görevini yapacak. Belediyelerimiz teknik meselelerle uğraşmak yerine kahvehanelerde, STK’larda, parklarda insanımızın ne düşündüğünü, bizden ne beklediğini gidip yerinde öğrenecek ve gereğini yapacak. Bizler makam ve mevkilere seçilirken bu sözleri verdik. Hiç kimse verdiği sözden geri adım atmayacak. Biz sizin için varız, biz sizin özgürlüğünüz için varız. Biz geçmişten kalan mirasın özgürlüğe dönüşmesi için varız. O vekil koltuklarına oturarak, belediye koltuklarına oturarak halkın yaşadığı sorunlara sırtımızı dönemeyiz. Zaten dönmüyoruz, dönmeyeceğiz. Sokaklarda varlarmış. Yahu yüzde 65 oy olan bir kentin sokakları bizimdir, salonları bizimdir. Kültür sanat faaliyetlerini yapacak olan bizleriz. Onlar halayı yasaklıyorsa, biz Batman kent merkezinde de her köy ve mahallede de kültür sanat etkinliklerini, dil etkinliklerini artırarak devam ettirmeliyiz. Bunun önünde engel yok. Batman’ı geçmişte olduğu gibi kültür, sanat ve dilin merkezi haline getireceğiz. Tasarruf tedbirlerinin arkasına sığınmayacağız. Batman’ın park ve bahçelerinde oturan insanlarımız kendi diliyle dengbejleri dinleyecek. Batman’ın gençleri kahveler yerine sosyal kültürel faaliyetlerle uğraşacak. Batman’ın yoksul emekçi kadınlarının aile ekonomisine katkı sunabilecekleri projeler yaratmak zorundayız. Biz biriz, biz beraberiz, kardeşiz, arkadaşız, yoldaşız. Biz birbirimize eksik yapabiliriz, yanlış yapabiliriz ama biz bizi yok eden düşman gibi değiliz. Bizi yok etmeye çalışan düşman ile bizi aynı gören arkadaşlar lütfen duruşunu, durduğu yeri tekrar gözden geçirsin. Toplantımız uzun, daha çok sizi dinlemek için geldik. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Batman’ın 90’larda yaşadığı acıları hisseden bir yoldaşınız olarak söylüyorum; bu kenti içinde bulunduğu rehavetten, iç çelişkilerden, birbirini ve kurumunu yıpratan bu yaklaşımdan çıkaralım. Bunu yapacağımıza da inanıyorum. 

10 Ağustos 2024