Bakırhan, Savaş Buldan anmasında: Gerçek bir samimiyet varsa en önemli adım yüzleşmektir, katilleri yargılamaktır

Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan, 31 yıl önce katledilen Kürt iş insanları Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay için İstanbul Avcılar Mezarlığında yapılan anmaya katıldı. Burada konuşan Bakırhan, şunları söyledi: 

Bu karanlık sayfa aydınlatılmadan canlarımızı unutmayacağız 

Burada konuşan üç ailemizi de dinleyince tekrar o günlere gittik, acılarımız depreşti. Unutmadığımız, unutmayacağımız o günlerle tekrar yüzleştik. Bu ülkenin karanlık sayfaları var. O karanlık sayfaların da failleri ortada. Katledilenler de belli. Kürtler, muhalifler; kimliğine, inancına, diline, onuruna, halkının mücadelesine sahip çıkanlar katledildi. Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay, faili meçhul cinayetle katledilen aslında sadece üç arkadaşımızdı. Onların şahsında yaşamını yitiren bütün arkadaşlarımızı saygı ve minnetle anmak istiyoruz. Bu karanlık sayfa aydınlatılmadan, bu katliamlarla yüzleşilmeden; canlarımızın, kardeşlerimizin, babalarımızın, akrabalarımızın katilleri adalet önünde yargılanmadan tabii ki unutmayacağız. Unutursak vicdanımız kurusun. 

Söz veriyoruz; bu katliamların peşini bırakmayacağız

Bu insanlarımızın tek bir suçu vardı: Pervin Başkanın da dediği gibi, Kürt olmak, Kürt iş insanı olmak, Kürt halkının dilini ve kimliğini savunmak ve ona sahip çıkmaktı. Dolayısıyla bizler için, bugün için, yarınlarımız için, insanca ve onurluca yaşayacağımız bir ülke için yaşamlarını yitirdiler. Bakın, aslında annemiz çok güzel söyledi. Failler ortada. Mehmet Ağar kendisi itiraf etti. “Bu ülke için binlerce cinayet işledik, binlerce operasyon yaptık” dedi. Bunu itiraf eden insan beraat etti. Bu katliamları yapan katiller elleri kolları serbest dolaştı. Yani bu sistem Kürt’e, muhalife, “Sizi katledeni serbest bırakırım, yargılamam; göstermelik olarak yargılarsam da cezasızlıkla bu davaları sonuçlandırırım” dedi. Söz veriyoruz; biz bu katliamların peşini bırakmayacağız. 31 yıldır bu mücadele devam ediyor, bir 30 yıl daha devam etse bile aynı şeyleri tekrar edeceğiz.

Savaşların, Adnanların, Hacıların katilleri yargılanmadıkça bu mücadele devam edecek

Savaşların, Adnanların, Hacıların, Ape Musaların, Mehmet Sincarların ve binlerce yol arkadaşımızın katilleri ortaya çıkarılmadıkça ve yargılanmadıkça bu mücadele devam edecek. Bu katiller ortaya çıkarılmadığı müddetçe Türkiye, toplumsal barışını sağlayamayacaktır. Barış, geçmişi kapatmak değildir; geçmişle yüzleşmektir. Barış, Kürt’e o namluları doğrultanları ve onlara talimat verenleri adaletin karşısına çıkarmakla olur. Bizler, bundan sonra Zelallerin öksüz kalmadığı, Kürt ve muhalif arkadaşlarımızın çocuklarının babasız ve annesiz kalmadığı, kendi dilleri ve kimlikleriyle özgürce yaşadığı bir barışı sağlamanın mücadelesini veriyoruz. Savaş’a, Adnan’a, Hacı’ya ve binlercesine sözümüz olsun, borcumuz olsun. Faili meçhul cinayetlerin olmadığı, çocukların öksüz kalmadığı, annelerin ağlamadığı, herkesin kendi kimliğiyle yaşadığı bir demokratik Türkiye yaratma mücadelesini başarıya ulaştırarak bu arkadaşlarımıza vermiş olduğumuz sözü yerine getireceğiz.

Gerçek bir samimiyet varsa en önemli adım yüzleşmektir  


Son olarak şunu söylüyorum; muhtemelen Türkiye’yi yönetenler de bu kanayan yarayı çok iyi biliyor, barışın en önemli adımlardan biri geçmişle yüzleşmektir. Bu katilleri yargılamaktır, bu katilleri adalet karşısında mahkum etmektir. Eğer gerçekten bir samimiyet varsa en önemli adım yüzleşmek, hakikati kabul etmek ve aydınlatmaktır. Anmaya katılan bütün arkadaşları saygıyla selamlıyorum. Yaşamını yitiren bütün arkadaşların mücadelesini sonuna kadar götüreceğimizin sözünü veriyor, onları saygı ve minnetle anıyorum.  

3 Haziran 2025