Bayrampaşa Cezaevi Katliamı cezasızlıkla kapatılamaz

Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonumuzun açıklaması: 

19 Aralık 2000 tarihinde gerçekleştirilen ve “Hayata Dönüş ”olarak lanse edilen operasyonun bilançosu ağır olmuş, devletin korumakla yükümlü olduğu kişiler öldürülmüş ve yaralanmıştır. İkisi operasyona katılan güvenlik görevlisi olmak üzere 32 insan yaşamını kaybetmiş, yüzlercesi ağır şekilde yaralanmıştır.

Sonradan yapılan Adli Tıp incelemelerinde güvenlik görevlileri de dahil olmak üzere ateşli silah yaralanmasına bağlı olan tüm ölümlerin devlet görevlilerinin kullandığı silahlardan kaynaklanmış olduğu saptanmıştır. Raporlara göre, içeriden dışarıya atış yapılmadığı saptanmış, ölümlere neden olan silahlar yüksek kinetik enerjili harp silahı olarak tabir edilen silahlardı, son derece fazla, uzun namlulu, yüksek kinetik enerjili silahlar kullanılmıştı. Özellikle kadın mahpusların kalmakta olduğu koğuşta uygulanan yöntemler tam anlamı ile bir vahşetti. Çatıların delinmesi suretiyle açılan deliklerden koğuşların içine yanıcı maddeler atılmış ve kimyasal nitelikli yanıcı maddeler kullanılarak koğuşların bir anda alev almasına neden olunmuştur. Kapalı yerde kullanılması yasak olan yanıcı gazların yoğun miktarda  atılması nedeni ile soluk alamayan ve sürekli ateş edilen koğuşlarda öldürüleceklerini anlayan mahpuslar havalandırmaya çıkmak istemiş, ancak burada da üzerlerine ateş edilmiştir. Bu saldırıda 6 kişi hayatını kaybetmiştir.

Yapılan başvuru ve şikayetlere rağmen mağdurlara karşı davalar açılmış, operasyona katılan görevliler için yargılama izni verilmemiştir. 2010 yılına kadar soruşturma sürüncemede bırakılmış ve nihayet 2010 yılında 37 er hakkında dava açılmış, rütbeli asker hakkında dava açılmamıştır. Operasyonu komuta eden rütbeli askerler hakkında davanın yıllar sonra açılması yargılamada ortaya çıkan sonucu değiştirmemiştir. Mahkeme sanıkların huzurda dinlenmesini, tanıkların ve mağdurların yüz yüze dinlenmesi taleplerini reddetmiş ve ifadeler uzun yıllar boyunca tamamlanamamıştır. Mahkemenin talep ettiği yazı ve belgelerin  gönderilmemesi yargılamayı bilinçli olarak yıllara yaymıştır. Nihayet davanın zamanaşımına uğradığına karar verilmiştir.

AİHM’in yerleşik içtihatları, yargılama makamlarının veya kamu görevlilerinden kaynaklanan nedenlerle zamanaşımı kararı verilemeyeceği yönündedir. İnsanlığa karşı suç niteliğinde kabul edilebilecek suçların cezasızlık ile sonuçlandırılması hukuka ve insan haklarının dayandığı temel normatif hükümlere aykırıdır. Bu nedenlerle AİHM Bayrampaşa Cezaevinde uygulanan kuvvetin ve yöntemlerin orantısız olduğu, yaşam hakkının ihlal edildiği gerekçesi ile  15 Kasım 2016 tarihli Hamdemir ve Diğerleri/Türkiye davasında devletin mahkumiyetine hükmetmiştir. Bunun yanısıra Devlet taraf olduğu BM Mahpuslara uygulanacak asgari standartlar hükümlerine de uygun davranmamıştır.

Devletin cezaevleri politikasının neden olduğu hak kayıplarının ve bir katliamın daha cezasızlık ile sonuçlanması kabul edilemez bir sonuçtur. Toplam 20 cezaevinde aynı anda yapılan operasyonun son davası olan Bayrampaşa Cezaevi Baskını davasının da zamanaşımı uygulanarak cezasızlık ile kapatılmasını reddediyoruz.

DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu

18 Kasım 2025