CHP, Yeni Yol ve EMEP ile birlikte kayyım darbesini ve hukuksuzlukları protesto ettik: Türkiye’yi demokrasiyle buluşturacağız

Kayyım atamaları ve hukuksuzluklara karşı CHP, Yeni Yol Partisi ve EMEP ile birlikte İçişleri Bakanlığı önünde açıklama yaptık. Açıklamada Grup Başkanvekilimiz Gülistan Kılıç Koçyiğit, CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Bülent Kaya ve EMEP Antep Milletvekili Sevda Karaca Demir konuşma yaptı. 

Gülistan Kılıç Koçyiğit: Kıyıcı bir kumpas sürecinin içerisindeyiz


Kayyım atamalarına tepki gösteren Koçyiğit, konuşmasında şunları söyledi: 

Yine İçişleri Bakanlığının önündeyiz, çünkü bu ülkede her gün demokrasiye darbe yapılıyor. Temel hak ve özgürlüklerimiz askıya alınmış durumda. Anayasa ne yazık ki ortadan kaldırılmış durumda. Eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesi verenler olarak sesimizi duyurmak, var olan hukuksuzluklara itiraz etmek, darbe rejimine karşı demokrasiyi, hukuku, evrensel değerleri ve ülkenin geleceğini savunmak için bugün buradayız. CHP, Yeni Yol Partisi ve EMEP ile beraber sesimizi yükseltmek ve kamuoyuna duyurmak istiyoruz. 

Dün Siirt Belediyemize kayyım atandı. Daha önce DEM Parti’nin 7 belediyesine kayyım atanmıştı. Yine CHP’nin İstanbul Esenyurt ile Dersim Ovacık Belediyelerine kayyım atandı. Aynı şekilde Beşiktaş Belediye Başkanı da gözaltına tutuklandı. Yarın ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ifadeye gidecek. Gazetecilerin tutuklanması ve bütün bunları üst üste koyduğumuz zaman görüyoruz ki muhalif olan, temel hak ve özgürlükleri sahiplenen neredeyse herkese yönelik büyük ve kıyıcı bir operasyonun, bir kumpas sürecinin içindeyiz. AKP kendisi açısından dikensiz bir gül bahçesi inşa etmek istiyor. 2028 iktidara yürüyüşünü zorla ve kılıçla yapmak istiyor; bütün temel hak ve özgürlüklerimizi, seçme ve seçilme hakkımızı, temsil hakkımızı yok ederek yol almak istiyor. Ama buna karşı tabii ki bizlerin de mücadelesi, sözü ve eylemi olacaktır. Hiçbirimiz ama hiçbirimiz AKP’nin giydirmek istediği bu tekçi, baskıcı ve inkarcı gömleği kabul etmiyoruz. Bu ülkenin demokrasisini savunuyoruz. Bu ülkedeki insanları savunuyoruz. Seçme ve seçilme hakkını, sandık demokrasisini savunuyoruz ve sonuna kadar da savunacağız.  

Türkiye halkları AKP’ye gereken cevabı verdi ama AKP seçimle alamadığına kayyımla el koyuyor

2016’da başlayan ve 9’uncu yılına giren bir kayyım rejimiyle bütün ülkeyi yönetmek istiyorlar. 2016’da belediyelerimize kayyım atadılar, 2019’da halkımız AKP’ye gereken cevabı verdi. 2019’da belediyelerimize kayyım atadılar; 2024 seçimlerinde sadece kayyım atanan yerellerimiz değil, Türkiye halkları da AKP’ye gereken cevabı verdi ve birinci parti olma yeteneğini aldı ondan. İkinci parti yaptı, kırmızı kartı gösterdi. 2024 seçimlerinden sonra şimdi yine sistematik bir şekilde kayyım atayarak, seçimle elde edemedikleri belediyelere el koymak, gasp etmek, kaynaklara çökmek, halkın iradesini yok etmek istiyorlar. Buna itirazımız var. Şunu ifade edelim ki hiçbir yasal dayanakları yok. Her kayyım geldiğinde, burada İçişleri Bakanlığı önünde, alanlarda, meydanlarda haykırdığımız, Meclis’te söylediğimiz bir şey var: Anayasaya aykırı bir işlem tesis ediliyor, hiçbir yasal dayanağı olmayan bir işlem tesis ediliyor.

Anayasa 127.madde çok açık olmasına rağmen, OHAL döneminde çıkan ve sonradan yasalaşan bir KHK’yı adres gösteriyorlar. Bu ülkede darbe yapanlar da iç mevzuattan güç aldıklarını söylüyorlardı. Yıllarca darbeyi bir mevzuata dayandırdılar. Bugün bu kanun maddesinin olması Anayasaya aykırı olmadığı anlamına gelmiyor. Bu kanun maddesi meşru, hukuki, ahlaki ve vicdani değildir. Toplumun bir kesiminin yurttaşlık haklarını askıya alıyor. En temel hakkı olan seçme ve seçilme hakkını yok ediyor. Bir nevi yurttaşlıktan çıkarma girişimidir bu. Bu ülkede insanlar seçemeyeceklerse, seçtikleri tarafından yönetilemeyeceklerse, en temel haklarını kullanamayacaklarsa nasıl bir demokrasiden, seçimden ve sandık meşruiyetinden bahsedebiliriz? 

Siirt şahsında bütün Türkiye’ye, her bir yurttaşa kayyım atanmıştır

AKP bugün gücü yetiyor, yerel meclislere ve belediyelere kayyım atıyor, darbe yapıyor.
Yarın kendinde o gücü bulursa parlamentoyu da fesheder, demokrasiyi askıya alır, seçimleri iptal eder. Krallığını, padişahlığını ilan eder. O yüzden bu mesele, sadece DEM Parti ve Kürt halkının meselesi değildir; bu ülkede yaşayan 85 milyon yurttaşın melesedir. Kayyım sadece Siirt’e atanmadı, Siirt şahsında bütün Türkiye’ye ve her bir yurttaşa atandı. Bu nedenle birlikte olmak, birlikte itiraz etmek, birlikte mücadeleyi örmek gibi tarihi bir sorumlulukla karşı karşıyayız. Bu sorumluluğu hissederek bugün dört siyasi parti -ki Yeni Yol’un içinde 3 siyasi parti var- birlikte buradayız. Bu kayyım ve baskı siyasetine, gazetecilerin gözaltına alınıp tutuklanmasına, her bir yurttaşa yapılan zulme, Bolu’daki yangın kıyımına karşı da yan yanayız, omuz omuzayız. Bundan sonra da her türlü başlıkta ortak mücadeleyi yürütmek, büyütmek boynumuzun borcudur. Türkiye’yi demokrasi ile buluşturacak, Türkiye’yi düze çıkaracağız. Hiç kimsenin bundan şüphesi olmasın.  


Murat Emir: Biz bu baskıya ve zorbalığa asla boyun eğmeyeceğiz 

Koçyiğit’in ardından CHP Grup Başkanvekili Murat Emir de bir konuşma yaptı. Emir, demokrasiye ve halkın iradesine sahip çıkmak, kayyım politikalarına karşı çıkmak için İçişleri Bakanlığının önüne geldiklerini söyledi. Emir, kayyım politikalarını kabul etmediklerini ve bu politikalara boyun eğmeyeceklerini belirterek, “Yapılmak isteneni biliyoruz; korkutmak, sindirmek istiyorlar. Biz bu baskıya ve zorbalığa asla boyun eğmeyeceğiz. Halkın, milli iradenin temsilcileri olarak Meclis’te de alanlarda da halkımızla birlikte bu antidemokratik uygulamalara karşı çıkacağız. Demokrasiye ve halkın iradesine sahip çıkmak için bir aradayız. Bu karanlığı hep birlikte yeneceğiz” dedi.

Bülent Kaya: Bir arada kardeşçe yaşayabileceğimiz ortamı tesis etme mücadelesinin her zaman yanında olacağız

Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Bülent Kaya, “Demokrasiye, hukuka ve milli iradeye aykırı gördüğümüz kayyım politikalarına itiraz etmek için buradayız” dediği konuşmasında şunları söyledi: 

Beşiktaş’ta ayrı demokrasi, Esenyurt’ta ayrı demokrasi, hukuki statü olabilir mi? Bu ülkeye bu rezilliği yaşatan kişilere, “Artık yaptığınız bu uygulamalarla sadece kendinize değil bu millete zarar veriyorsunuz” diye yüksek perdeden ifade etmek için buradayız. Bütün farklılıklarımızla bir arada kardeşçe yaşayabileceğimiz ortamı tesis etme mücadelesinin her zaman yanında olacağız.

Sevda Karaca Demir: Bize düşen, ses çıkaranların sesini birleştirmektir 

EMEP Antep Milletvekili Sevda Karaca Demir, bu saldırıların tek adam rejiminin demir yumrukla kendi çürümüşlüğünü gizleme çabası olduğunu ve bunu tüm halkın bildiğini belirterek şöyle devam etti: 

Baskı gören, sindirilen, korkutulan, hakları elinden alınmak istenen, iradesine ipotek konulan her kesimden yurttaşımız bunu istiyor. En küçük paydada bile buluşabiliyorsak buluşalım, artık yeter diyor. Biz de “artık yeter” sözünü her alanda sahipleniyoruz. Tek adam rejimi demir yumruğuyla ağzını açan herkesi susturmak istiyorsa, bize düşen şey sesini çıkaranların sesini yükseltmenin olanaklarını ve araçlarını yaratmaktır. Bundan sonraki süreçte halkın sinmemesi ve sesini buluşturması için mücadele kanallarını geliştirmek durumundayız. 

Yapılan açıklamadan sonra parti temsilcileri, İçişleri Bakanlığının önüne siyah çelenk bıraktı.

30 Ocak 2025