Eş Genel Başkanımız Tülay Hatimoğulları, Hakkari il binamızın açılış töreninden sonra kentte düzenlenen halk buluşmasına katıldı. Hatimoğulları, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Merhaba Sümbül Dağı gibi dimdik, Zagroslar gibi mağrur, Zap gibi kararlı Colemerg halkı. Hoş geldiniz, baş göz üstüne geldiniz. Colemerg halkı, Kürt halkının özgürlük mücadelesinde, kimlik ve kültürel mücadelesinde her daim en ön saflarda yerini almıştır. Yeri gelmiş en ağır bedelleri ödemiştir. Mücadeleniz önünde saygıyla eğiliyorum. Sürme İnce, Necmettin Fendik, Serpil Şen, Şerali Dereli, Deniz Cevdet Bülbün, Hatem İke ve milletvekilimiz olan Colemerg sevdalısı Hamit Geylani’yi, yitirdiğimiz bütün canları huzurunuzda anıyorum. Değerli Colemerg halkı, bugün 1 Kasım Dünya Kobanî Günü. Kobanî bugün sadece Rojava için değil, sadece Kürt halkı için; bütün Suriye için, bütün Ortadoğu için, bütün dünya için eşi benzerine az rastlanan onurlu bir direnişin simgesidir. Selam olsun Kobanî’de direnenlere! Selam olsun IŞİD’in karanlığıyla mücadele edenlere! Selam olsun kadınların özgürlük mücadelesinin sembolü olan Kobanili kadınlara!
Büyük bir azimle Barış ve Demokratik Toplum Çağrısına yanıt olmaya çalışıyoruz
Sizler de büyük bir heyecanla izliyor, büyük bir merakla bekliyorsunuz. Barış ve Demokratik Toplum Çağrısına büyük bir azimle hep beraber yanıt olmaya çalışıyorsunuz. Bunun farkındayız elbette. 27 Şubat'ta Sayın Abdullah Öcalan'ın İmralı’dan gerçekleştirdiği Barış ve Demokratik Toplum Çağrısının devam ettiği bir sürecin içindeyiz. Bu çağrıya binaen Kürt Özgürlük Hareketi gerekli somut adımları attı ve 26 Ekim'de Türkiye'den çekilmeye dair çok önemli bir açıklama gerçekleştirdi. Bu açıklamada, “Kürt Özgürlük Hareketi gerek Türkiye'nin barışı için gerek Ortadoğu’nun barışı için somut tarihi adımlar atmaktadır” dediler. Siz de biliyorsunuz ki Ortadoğu'nun savaşlara gebe olduğu, bir sabah uyandığımızda nükleer silahların havalarda uçtuğunu görebileceğimiz bir dönemden geçiyoruz.
İktidara ve muhalefete, herkese büyük görev ve sorumluluklar düşüyor
İşte Kürt Özgürlük Hareketi, bu savaş atmosferi içinde başta Kürt halkı olmak üzere Türkiye halklarının barışını ve güvenliğini korumak için son derece tarihi adımlara imza attı. Bu atmosferde Kürt Özgürlük Hareketinin bağlandığı sorumlulukla herkesin bağlanması gerektiğinin altını bir kez daha çiziyoruz. Atılan bu adımların ne anlama geldiğini herkes iyi bilmelidir. Bu sürecin barışla ve demokratik toplumun inşasıyla neticelenmesi için iktidara, muhalefete, herkese ama herkese büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Buradan, Hakkari'den iktidara ve devlete bir kez daha sesleniyoruz: Komisyon acilen İmralı’ya gitmeli ve Sayın Öcalan ile görüşmelidir. Sayın Öcalan’ın ifade ettiği gibi demokratik entegrasyon yasaları, özgürlük yasaları, silahsızlanmanın önünü açacak olan özel yasa acilen çıkarılmalıdır. Kaybedecek zaman yoktur. Kaybettiğimiz zamanı provokatörlerin doldurduğunu herkes bilmeli, herkes görmelidir.
Yüksekdağ, Demirtaş ve Kobanî Davası tutsakları serbest kalmalıdır
Yine buradan, Colemerg’den Ankara'ya sesleniyoruz: Somut adımlar atılmalıdır. Somut adımların atılması için yasa yapım sürecine girmek elbette ki çok önemlidir. Ama yasal süreç gerektirmeyen somut adımlar da vardır ve bunlar artık atılmalıdır. Bugün bu alanda bulunan değerli kardeşlerimiz, değerli analar, sevgili kadınlar, sevgili gençler; birçoğunuzun akrabası, eşi, kardeşi hapishanede. Bunu biliyoruz. Özellikle hasta mahpuslar ve infazı yakılanlar için bir yasa ihdas etmeye gerek yok. Onlar acilen serbest bırakılmalılar. Siyasi tutsaklar özgür olmalı. Bir yasa icraatına gerek olmaksızın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararları acilen hayata geçirilmelidir. Sevgili Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve Kobanî Davası tutsakları serbest kalmalıdır.
Bu sürecin garantisi halktır, özgürlük mücadelesidir; pusulamız barıştır
Biliyoruz ki bu süreç bize altın tepsiyle sunulmayacak. Barış ve demokrasi bizlere altın tepsiyle sunulmayacak. Bu sürecin garantisi nedir? Bunu hepinizin sorduğunu biliyorum. Bu sürecin garantisi nedir biliyor musunuz? Bu sürecin garantisi sizsiniz, halktır, özgürlük mücadelesidir, örgütlü mücadeledir. Bizim pusulamız barıştır, rotamız demokrasidir. Gücümüz ve irademiz özgürlüktür, mücadeledir, mücadeledir, mücadeledir.
Bakın, bu süreçte yine acilen atılması gereken adımlardan biri kayyım siyasetinden vazgeçmektir. Hakkari'ye atanan kayyım derhal geri alınmalıdır. Hakkari halkını Mehmet Sıddık Akış ve Viyan Tekçe temsil etmektedir. Siz onları seçtiniz, onlar sizin iradenizdir.
Barış için olduğu kadar ekmeğimiz için de hep beraber mücadele edeceğiz
Değerli halklarımız; barışı ve demokrasiyi konuşurken aynı zamanda evimizde pişmeyen yemeği, bulamadığımız ekmeği, yaşadığımız yoksulluğu konuşmak ve bunlar için mücadele etmek zorundayız. Hakkari ile ilgili yapılmış küçük bir araştırmayı sizinle paylaşmak istiyorum. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bir araştırma yapmış. Hakkari 81 ilin içinde sosyal ve ekonomik gelişmişlik bakımından 77. sırada, sağlıkta 79. sırada, eğitimde 70. sırada, istihdamda 76. sırada. Yani bu ülkenin 81 ili içinde en yoksul kentlerden biri, işsizliğin en yoğun olduğu kentlerden biri Hakkari. Bunu bize reva görenler bilmeli ki biz barış için olduğu kadar ekmeğimiz için de hep beraber mücadele edeceğiz. Barışın ve demokratik toplumun yolunun aynı zamanda ekmek mücadelesinden geçtiğinin altını burada bir kez daha çizmek isterim.
Barışı ve demokratik toplumu konuşurken özel harp politikaları devam ediyor
Bugün bizler barışı ve demokratik toplumu konuşurken özel harp politikasının birçok Kürt şehrinde, Kürdistan coğrafyasının kentlerinde devam ettiğinin hepimiz farkındayız. Gençlerin uyuşturucuya bulaştırılması, uyuşturucunun küçük yaşlara kadar düşmesi bilin ki özel harp politikasının bir yöntemidir. Aşiretler arası kavgalar, bütün bunlar buradan teşvik edilmektedir. Siz Kürt halkı olarak 50 senedir özgürlük ve demokrasi mücadelesi verdiniz. 90'larda köyleriniz boşaltıldı, köyleriniz yakıldı. İşkenceler edildi Kürt yurttaşlara. Ama siz yılmadınız, örgütlendiniz ve bugün buradasınız. Şundan emin olun ki uyuşturucu işkenceden, cezaevinden, silahtan daha fazla bizleri asimile etmektedir.
Gençler, Sayın Öcalan'ın sizden beklentisi çok büyük
Değerli Colemerg halkı, şundan emin olalım ki bugün çeteler eliyle, uyuşturucuyla kadınların sürüklenmeye çalışıldığı farklı faaliyetler, bütün bunlar özel harp politikasının ta kendisidir. Ve uyuşmuş bir beyin ne kendi anadiline ne de kendi kültürüne yeterince sahip çıkamaz. Yani cezaevi ve işkenceyle başarılamayan, şimdi uyuşturucuyla yapılmak isteniyor. Hakkari’nin gençleri ve kadınları, özel harp politikalarına geçit verecek misiniz? Bizleri sürüklemek istedikleri karanlığı işte böyle her birimiz tek tek aydınlatacağız! Ve sevgili gençler, Sayın Öcalan'ın sizden beklentisi çok büyüktür. Daha dün ailesi kendisini ziyaret etti. Colemerg halkına, Kürt halkına, Türkiye halkına Sayın Öcalan selam ve sevgilerini iletiyor. Bizler de buradan hep beraber İmralı'ya selam ve sevgilerimizi iletelim mi değerli Colemerg halkı? Gençliğin gücüyle Barış ve Demokratik Toplum Çağrısını sahiplenmeye devam edecek miyiz? Ve Kadınlar “Jin, Jiyan, Azadî” şiarıyla mücadele etmeye devam edecek miyiz? Barışa, eşitliğe, demokrasiye, özgürlüğe ve eşit kardeşliğe olan inancımla hepinizi selamlıyorum.
1 Kasım 2025
