Eş Genel Başkanımız Tülay Hatimoğulları, Ekmek ve Adalet Buluşmalarımız kapsamında Iğdır’da tarım işçileri ve berivanlarla bir araya geldi. Hatimoğulları’na PM üyelerimiz, Kadın Meclisi üyelerimiz, Ekmek ve Adalet Buluşmaları Koordinasyonu üyelerimiz, Iğdır il yöneticilerimiz, milletvekillerimiz ve belediye eş başkanlarımız eşlik etti.
Güneş altında günlük 400 TL’ye çalışıyorlar
Patlıcan ve domates tarlalarında çalışan çoğunluğu kadın işçiler, yaşanan ekonomik krize isyan ederek, “Bu güneşin altında günlük 400 TL’ ye çalışıyoruz. Geçimimizi sağlayamıyoruz. Tarla sahipleri de zarar ediyor” dedi. Patlıcan tarlasında çalışan bir kadın işçi, “Bunlar ülkeyi batırdı. Kira ödüyoruz, çocuklarımıza bakıyoruz ama geçinemiyoruz. Bu tarla maliyetini çıkaramıyor. Bizi batırdılar, karnımızı doyuramıyoruz. Gelip bu güneşin altında çalışmak zorunda kalıyoruz. Korkmayın, konuşun. Ne yapacaklar, boynumuzu mu vuracaklar?” dedi. Tarla sahipleri de ürünlerinin para etmediğini, zarar ettiklerini, ürünlerinin tarlada çürüdüğünü söyledi.
Hatimoğulları: Emekçi kadınların sesi olmak için çaba gösteriyoruz
Burada konuşan Hatimoğulları ise Ekmek ve Adalet Buluşmalarının amacının bu tür sorunları görünür kılmak ve çözüm üretmek olduğunun altını çizerek, “Biz DEM Parti olarak Türkiye’nin her yerinde Ekmek ve Adalet Buluşmalarımız kapsamında halkımızla bir araya gelmeye çalışıyoruz. Siz de çok iyi özetlediniz; ne üreteci ne emekçi kazanıyor. Bugün bu ülkede çiftçiliği de üreticiliği de bitirdiler. Bugün bu ülkede çok derin bir yoksulluk var. Ne çiftçi kazanıyor ne de emekçi kazanıyor. Biz de bununla mücadele etmek için yollara düştük. Türkiye’nin her yerinde DEM Parti sokaklarda, alanlarda. Siz değerli üreticilerle, çiftçilerle, emekçilerle bir arada olmaya devam edeceğiz. Bu bir mücadeledir. Biz de bu süreçte hem Meclis’te hem Ankara’da, merkezi ve yerel siyasette siz emekçilerin, emekçi kadınların sesi soluğu olmak için elimizden her çabayı gösteriyoruz” dedi.
Üretici: 200 koyun zarar ettik
Hatimoğulları ve beraberindeki heyet Korhan Yaylasında berivanlar ve hayvancılık yapanlarla bir araya geldi. Burada konuşan bir berivan en büyük sorunlarının elektrik ve su olduğunu belirterek, “Burada hijyen yok, içtiğimiz pis sulardan dolayı çocuğumu kaybettim” dedi. Hatimoğulları, üzüntülerini paylaşarak bu sorunların çözülmesi için çaba harcayacaklarını söyledi. Bir başka berivan da kadınların emeklerinin görünmediğini belirterek, “Burada bütün işler bizim üzerimizden yürüyor. Kadın emeği görülmüyor. Çocuklarıma kitap okutamıyorum. Ev emekçisi kadınların da mutlaka emekli olabilmesi lazım” dedi. Hatimoğulları Iğdır İl Örgütümüzden Berivanların yaşadığı bölgelere kitap desteği sağlanmasını isterken, kadınların yaşamın her alanında ezilmesine karşı parti olarak büyük bir mücadele verdiğimizi söyledi. Bir hayvan sahibi ise emeğinin karşılığını alamadığını, o yüzden 200 koyun zarar ettiğini belirtti. Bölgede bulunan ağaçların ve ormanlık alanın özellikle devlet tarafından kesildiğini, ağaçların yeniden yeşermemesi için de ağaçların ilaçlandığını söyledi.
Hatimoğulları: Hayvancılığın teşvik edilmesi gerekiyor
Hatimoğulları ise şunları söyledi:
“En büyük amacımız, tarım ve hayvancılıkta sorun yaşayanların sorunlarını dile getirmektir. Türkiye’de hayvancılığı bitirdiler. Türkiye’de hayvan ithalatının olmaması gerekiyor. Özellikle Serhad ve Amed’deki ovalar, yaylalar verimlidir, Türkiye’ye yetecek düzeydedir. Angusları dışarıdan getirerek etin fiyatını dengelemeye çalışıyorlar. Fakat biz buna karşıyız. Özellikle hayvan üreticilerine parti olarak elimizden geldiği kadar destek olmaya çalışacağız. Yaylaların en büyük sorunlarından biri de yasaklı olmasıdır. Kars ve Ardahan’daki yaylaların belli tarafları yasaklıdır. Güvenlik adı altında hayvancılığı bitirmeye çalışıyorlar, Türkiye’yi dışa bağımlı hale getirmeye çalışıyorlar. Hayvan besicilerine yem ve saman desteğinin sunulması ve hayvancılığın teşvik edilmesi gerekiyor. Biz Iğdır’da hayvan besicileriyle bir buluşma gerçekleştirmiştik. “Eğer biz samanı ithal eder duruma gelmişsek Türkiye’de hayvancılık nasıl gelişsin?” demişlerdi. Burada saman ithal etmek faciadır. Yine karşılaşılan en büyük sorunlardan biri de su sorunudur, elektrik sorunudur.
Tarım ve hayvancılık yapanların çektiği sıkıntıları Saray bilmiyor
Türkiye bir tarım ve hayvancılık ülkesidir. Geçmişte Türkiye’nin kendi kendine yetecek kadar imkanı var iken şimdi açlık ve yoksulluktan geçinemiyor. Bir bakkala gidiyorsun, evin ihtiyacını karşılayamıyorsun. Burada tarım ve hayvancılık yapanların çektiği sıkıntıları Saray bilmiyor. Gelip yerinde görmeleri gerekiyor. Gelip görseler bile bir çare üretmeyecekler. “Yerli ve milliyim” diyen bu iktidar döneminde tarım ve hayvancılık bitirildi. Tarım ve hayvancılık bu ülkenin elindeki altın bilezikti. Ama bunu yitirdiler ve Türkiye’yi dışa bağımlı hale getirdiler. Biz çağrımızı yineliyoruz. Çiftçimiz yalnız değildir, hayvancılık yapanlar yalnız değildir. DEM Parti olarak sonuna kadar onların yanındayız, onların sorunlarını dile getireceğiz ve yanlarında olacağız. Elimizden geldiğince parlamentoda ve parlamento dışında dile getireceğiz.
Amacımız ekmeğe muhtaç hale getirilen 50 milyon insanı bu durumdan kurtarmaktır
Türkiye ve Kürdistan’ın her yerinde Ekmek ve Adalet Buluşmaları gerçekleştiriyoruz. Amacımız ekmeğe muhtaç hale getirilen 50 milyon insanı bu durumdan bir an önce kurtarmaktır. Tarım ve hayvancılığı Türkiye ve Kürdistan’da hayati önemde görüyoruz. Bugün size saman ve yem desteği yapılmış olsaydı daha çok üretim yapmış olurdunuz. Daha önce 300 baş hayvan besliyordunuz, şu an 100 baş besliyorsunuz. Adeta hayvancılık tasfiye edilmiş. Umarım olmaz ama gelecek yıl belki bu kadarını da besleyemeyeceksiniz. O yüzden bütün Türkiye kamuoyu olarak, iktidarın bu politikalarına son vermesi için hep birlikte sesimizi daha çok yükseltmeliyiz. Buranın bir sanayisi yok ama tarım olursa kalkınır. Çiftçi üretirse tüm ülke kalkınır. Bu konuda her türlü çabayı göstereceğiz. Sizin sorununuz tüm halkın sorunudur.
7 Ağustos 2024